Rusya 2025 yılı itibarıyla, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı askeri harekât, şiddetli çatışmalar ve bölgesel güvenlik için kritik bir dönüm noktası oluşturmuş durumda. Birçok uluslararası gözlemci, Rusya’nın bu harekâtı ile küresel jeopolitik dengelerin daha da karmaşık bir hal aldığını ve Batılı ülkelerle olan ilişkilerin derin bir krize sürüklendiğini öngörüyor. Rusya’nın askeri operasyonları, yalnızca Ukrayna’nın egemenliğini değil, aynı zamanda dünya çapında güvenlik dinamiklerini de etkilemektedir.
Yeni Askeri Harekâtın Başlangıcı ve Temel Gelişmeler
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı yeni askeri harekât, 2025 yılının başlarında, Ukrayna’nın Rusya sınırına yakın Belgorod Oblastı’na yönelik gerçekleştirilen saldırılarla başladı. Bu saldırılar, Ukrayna’nın Rus topraklarına ilk kez kapsamlı bir şekilde müdahale ettiği anlardan biri olarak kayıtlara geçti. Rusya, Ukrayna’nın bu eylemini sınır ihlali ve saldırgan bir hareket olarak nitelendirirken, Ukrayna hükümeti, bu saldırıyı Rusya’nın bölgede daha fazla toprak kazanmak amacıyla hazırladığı bir provokasyon olarak yorumladı.
Rusya, Ukrayna’nın saldırısına karşılık olarak, kısa süre içerisinde çeşitli hava ve füze saldırıları, helikopter operasyonları ve yerden havaya saldırılar düzenledi. Rus yetkililer, Ukrayna’nın Belgorod bölgesinde bulunan hedeflere yönelik gerçekleştirdikleri bu saldırıların, Ukrayna’nın askeri gücünü büyük ölçüde zayıflattığını ve yaklaşık 150 kayıp verdirdiğini iddia ettiler. Ayrıca, Rusya, Ukrayna’nın sınır bölgelerinde kritik altyapıyı hedef alarak, savaşın seyrini kendi lehine çevirmeyi amaçladı.
Ukrayna’nın Direnci ve Batı’nın Desteği
Ukrayna, Rusya’nın saldırılarına karşı yoğun bir şekilde direnmeye devam ediyor. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, saldırılara karşılık verirken, Ukrayna’nın egemenliğini savunmak için her türlü çabayı göstereceklerini belirtti. Zelenskiy’nin açıklamaları, Ukrayna halkının savaşın her aşamasında büyük bir direniş sergilemeye devam edeceğini ve bu direnişin yalnızca askeri değil, aynı zamanda moral açısından da güçlü bir temel oluşturduğunu vurguladı.
Batılı ülkeler, Ukrayna’ya askeri yardımlarını artırma kararı aldı. Özellikle ABD, İngiltere, Polonya ve diğer Avrupa ülkeleri, Ukrayna’nın savunma kapasitesini güçlendirecek yeni silah sistemlerini tedarik etmeye başladı. Bu yardımlar, Rusya’nın ilerleyişini yavaşlatmayı ve Ukrayna’nın topraklarını savunmasını desteklemeyi hedefliyor. Batılı ülkeler, aynı zamanda Rusya’ya karşı uygulanan ekonomik yaptırımları daha da sertleştirerek, Rus ekonomisinin savaşın finansmanında zorlanmasını amaçlıyor.
Uluslararası Tepkiler ve Diplomatik Çabalar
Rusya’nın bu yeni harekâtı, dünya genelinde büyük bir tepkiyle karşılandı. ABD Başkanı Joe Biden, Avrupa Birliği ve NATO yetkilileri, Rusya’nın eylemlerini şiddetle kınayarak, Ukrayna’ya olan desteklerini yinelediler. Özellikle ABD ve Avrupa ülkeleri, Ukrayna’ya silah yardımları ve ekonomik destek sağlamaya devam edeceklerini açıkladılar. Ayrıca, Rusya’nın savaş suçları işlediği iddiaları arttı ve uluslararası mahkemeler, bu suçlarla ilgili soruşturmalar başlatma çağrısı yaptı.
Ancak, diplomatik çabalar da hız kesmeden devam ediyor. ABD eski Başkanı Donald Trump, Rusya ile barış görüşmeleri yapmak üzere önerilerde bulundu. Trump, 2025 yılının Nisan ayında yaptığı açıklamalarda, Rusya ve Ukrayna arasında kalıcı bir ateşkesin sağlanması için hızla bir anlaşmaya varılması gerektiğini ifade etti. Trump’ın önerdiği barış planı, Rusya’nın Kırım’ı toprakları olarak tanımasını ve mevcut cephe hattı boyunca çatışmaların dondurulmasını öngörüyordu. Ancak, Ukrayna ve Batılı müttefikleri, bu öneriye sıcak bakmadılar, çünkü bu plan, Ukrayna’nın egemenliğine ciddi şekilde zarar verebilir ve uluslararası hukuka aykırı sayılabilirdi.
Rusya’nın Hedefleri ve Stratejileri
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı yeni askeri harekâtın ardında, yalnızca toprak kazanma amacının ötesinde stratejik hedefler de bulunmaktadır. Rusya, bu operasyonla Ukrayna’nın Batı ile olan bağlarını daha da zayıflatmayı, Avrupa’nın enerji güvenliği üzerindeki etkisini artırmayı ve dünya çapındaki ekonomik rekabette daha güçlü bir konum elde etmeyi amaçlıyor. Kırım’ın işgali ve Donbas bölgesindeki çatışmalar, bu stratejinin bir parçası olarak görülüyor.
Özellikle, Rusya’nın enerji kaynakları üzerindeki kontrolünü artırma amacıyla, Ukrayna’nın doğusunda ve güneyinde bazı stratejik bölgelerdeki doğal gaz ve petrol rezervlerini kontrol etmeyi hedeflediği düşünülüyor. Bu kaynaklar, hem Avrupa’ya enerji tedarikinde önemli bir rol oynamakta hem de Rusya’nın ekonomik gücünün önemli bir bileşeni olarak öne çıkmaktadır.
Geleceğe Dair Olası Senaryolar
Rusya’nın askeri harekâtı, birkaç farklı senaryoya yol açabilir. Birinci senaryo, Batılı ülkelerin Ukrayna’ya daha fazla askeri destek vererek, Rusya’nın ilerleyişini durdurması ve Rusya’nın savaştan çekilmesi yönünde gelişebilir. Bu durumda, Rusya’nın uzun vadede savaşın ekonomik ve askeri yüklerinden dolayı geri adım atması olasıdır.
İkinci senaryo, çatışmaların daha da genişleyerek, bir bölgesel savaşa dönüşmesi ve Rusya’nın askeri gücünün daha da güçlenmesi olabilir. Bu durumda, Ukrayna’nın Batı’dan aldığı desteğe rağmen, Rusya’nın sınırlarını daha da genişletmesi ve Batı ile daha derin bir soğuk savaş ortamının ortaya çıkması mümkündür.
Üçüncü senaryo, çatışmanın uzun bir süre dondurulması ve her iki tarafın da bir ateşkes anlaşması yaparak, Ukrayna’nın doğusundaki cephe hattında kalıcı bir tansiyon yaratması olabilir. Bu senaryoda, diplomatik müzakereler ve uluslararası baskılar belirleyici rol oynayacaktır.
Sonuç: Bir Dünya Krizinin Ortasında
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı yeni askeri harekât, sadece bölgesel bir çatışma olmanın ötesine geçmiştir. Uluslararası toplumun büyük bir kısmı, bu durumu küresel güvenlik için tehdit olarak görmekte ve dünya çapında dengeleri değiştirecek bir çatışma ihtimaline karşı uyarılarda bulunmaktadır. Ukrayna’nın direnişi ve Batılı ülkelerin desteği, Rusya’ya karşı önemli bir engel oluşturmuş olsa da, taraflar arasındaki görüş ayrılıkları ve stratejik hedefler, barışa giden yolu daha da zorlaştırmaktadır.
Hedeflerin ve stratejilerin daha da karmaşıklaştığı bu ortamda, dünya, Rusya ve Ukrayna arasındaki bu çatışmanın geleceğini belirleyecek gelişmeleri yakından izlemeye devam edecektir.
News
